“Asıl ölüler, ecelinden önce rıhlarını öldürenlerdir” sloganıyla Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık’tan çıkan Roman, Türk ve İslam hamuru ile ruhunu yoğurmuş bir kahramanın ülkesi, milleti ve tüm insanlık âlemi için vermiş olduğu onurlu mücadelesini anlatıyor.
Romanda Gümüşhane ve Kelkit yöresine ait çeşitli kültür öğelerine ve oyunlara da yer verilerek unutulmaya yüz tutmuş kültür değerlerinin sonraki nesillere aktarılması amaçlandı.
Romanın beklenen, özlenen, hayal edilen Türk Yüzyılı’na vurgu yaptığını kaydeden yazar Tok, 98 sayfalık kitabın önsözünde şu ifadelere yer verdi: “Ülkemiz, jeopolitik konumu dolaysıyla dünyanın göbeğinde bulunmaktadır. Tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan bu topraklarda ayakta kalmak çok kolay değildir. Tarihin yapraklarını çevirdiğinizde bu toprakların birçok medeniyete mezar olduğunu görüyoruz. Türk devleti ve milleti üzerinde de dün olduğu gibi bugün de bu topraklarda çeşitli ameliyatlar yapmaya hevesli emperyalist güçler var olmuştur. Bu operasyonlarıyla kısmen bazı konularda milletimizin gelişmesini yavaşlatmışsalar da asıl hedeflerine hiçbir vakit ulaşamamışlardır. Bunda en büyük etken ruhunu kaybetmeyen Türk milletinin asil evlatlarının devleti ve milleti için her türlü fedakarlığı göze almış olmasıdır. Türk milleti, bedenine başka milletlerin ruhunu koymadığı sürece yani ruhunu kaybetmediği her devirde varlığını daima daha güçlü hissettirecektir. İşte tamda burada sonsuz minnet duygusuyla bağlı olduğum büyük Türk milletine romanımda genç nesillerine bazı kültür ögelerimizi aktarmak ve onlara büyük hayallerle ulaşmak istedim. Ayrıca, vatan, bayrak, din gibi kutsal değerlerle ruhlarını yoğurarak diri bir bilinç ile büyük hayallere yelken açmalarını hedefledim. Gençler, büyük milletlerin büyük hayalleri olur. Ruhumuzu kaybetmeden büyük hayallerde buluşmak üzere…”
