1. Haberler
  2. Gümüşhane
  3. Eski Üsküp Çarşısı’nın şapkacısı zamana meydan okuyor

Eski Üsküp Çarşısı’nın şapkacısı zamana meydan okuyor

Reklam Alanı
featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp‘te Osmanlı döneminde inşa edilen Eski Üsküp Çarşısı’nda bulunan şapkacı İlço Traykovski, bir yandan zamana meydan okurken diğer yandan zanaatının sırlarını saklamaya devam ediyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından neredeyse hiçbir Üsküplünün şapkasız evinden çıkmadığı dönemlerde ilk olarak İlço’nun babası usta Petar tarafından Eski Üsküp Çarşısı’nda 1952 yılından itibaren yapılan şapkalar, o dönemin erkek ve kadınları için vazgeçilmez bir moda detayıydı.

Petar’ın ardından çocukları da bu zanaatı devralarak günümüze kadar getirdi.

Usta Petar’ın çocuklarından İlço, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eski Üsküp Çarşısı’ndaki dükkanlarının babasının sırlarını sakladığını belirtti.

Bu işte disiplinin önemine değinen Traykovski, “Zanaat öğrenilmez, insanlar burada çok yanlış yapıyor, zanaat çalınır. Büyük bir fark var. Zanaat öğrenmek istersen o zanaata karşı aşk duymalısın.” dedi.

Ürettikleri şapkaların uzun ömürlülüğü ve kalitesi hakkında konuşan Traykovski, sırrın doğal malzemelerde olduğunu, doğal olan her şeyin daha uzun süre dayandığını vurguladı.

Reklam Alanı

Yaz aylarında saf pamuk ve keten ile şapkaları yaptığını anlatan Traykovski, “Fötr şapkaları çeltik samanından da yapıyoruz, onlara hasır şapka deniyor. Eskiden istesek de sentetik yoktu. Kış şapkalarını ise saf yün, kaşmir, keçe, tavşan kılından yapıyoruz, yani her şey doğal.” diye konuştu.

Dükkanlarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da ziyaret etti

Çarşıdaki dükkanlarını çokça yabancı turistin de ziyaret ettiğini aktaran Traykovski, ziyaretçilerinden birinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan olduğunu anlattı.

Çarşının bu köşesinde Yugoslavya’dan Kuzey Makedonya’nın bağımsızlığına kadar şapkacı dükkanlarının zamana meydan okuduğunu anlatan Traykovski, çarşıda yalnızca iki şapkacı dükkanı kaldığını söyledi.

Gençler zanaata ilgisiz

Bu zanaatın ailesinde bir gelenek teşkil ettiğini anlatan Traykovski, “Biz iki kardeşiz. Babam emekliye ayrıldığında birileri yerine geçmeliydi. Ben 6 yaşından beri buradayım. Yazın okul olmadığında biz dükkana gelirdik. Çırak olarak ilk ipleri temizlerdik. Çarşıda su yoktu. Üç çeşme vardı, gider su doldururduk. Dükkanı süpürürdük.” dedi.

Gençlerin zanaatlara ilgisizliğinden yakınan Traykovski, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçmişten günümüze büyük fark var. Eskinin çırakları olarak biz nasıl usta olduk? Çünkü söz dinlerdik ve disiplinliydik. Şimdiki gibi değil. Bize ‘dükkana gittiğinde niyetin para kazanmak olmalı’ diye öğretirlerdi, şimdi ise dükkana gittin mi tüm gün cep telefonunda ve internettesin. Ben sabah 9’dan akşam 6’ya kadar sürekli makine başındayım, müşteri geldiğinde ise ayağa kalkıp ona hizmet ettikten sonra tekrar işime dönerim.”

Çarşının güzelliğinin insanlara zanaat vermesi ve böylece birlikte yaşamayı öğretmesi olduğunu dikkati çeken Traykovski, gençlere babalarından veya dedelerinde zanaat öğrenmelerini tavsiye etti.

Zanaatın iyi tarafına vurgu yapan Traykovski, “O sizi insanlarla tanıştırıp onlarla birleştirir. Sizi diğerlerine, yaşlılara ve ustalara saygı duyacak ve en önemlisi sizden farklı olanlara saygı duymayı öğreten bir kişi yapar.” dedi.

AA / Umeys Sulejman – Son Dakika Haberleri

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gümüşhane Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!