Gümüşhane’nin Torul ilçesi Yalınkavak köyünde doğan Çelik’in sanatla tanışması ortaokul yıllarına dayanıyor. Resim öğretmeninin keşfettiği yeteneği, dönemin geleneksel bakış açısıyla ailesi tarafından desteklenmeyince, sanat tutkusu 25 yıl boyunca içinde saklı kaldı.
Ankara’da ortaokul ve liseyi tamamlayan Çelik, yükseköğrenim için Gümüşhane’ye dönerek inşaat teknikerliği eğitimi aldı. Eğitiminin ardından yeniden Ankara’ya dönen sanatçı, ASKİ’de devlet memuru olarak çalışmaya başladı.
“Sanat, acıların, kayıpların ve umutların birleştiği bir dil” diyen Çelik, ilk sergisinde depremin getirdiği acıları, kaybolan hayatları ve doğanın gücünü tuvale aktardı.
Yaptığı tabloları bu özel an için saklayan sanatçı, 55 yaşında hayalini gerçeğe dönüştürdü.
Mehmet Çelik, sanat yolculuğunda bir sonraki durağın memleketi Gümüşhane olmasını planladığını belirterek, “Bir gün mutlaka Gümüşhane’de de bir sergi açmak istiyorum. Bu sadece benim değil, memleketimin, o topraklardan gelen herkesin ortak başarısı olacak” dedi.
Çelik, sergi açılışında kendisine destek olan, cesaret veren ve yolculuğunda yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederek, “Sanat, insanın içindeki duyguları dışarıya aktarmasıdır. Ben de her resmimde kaybettiğim zamanı, hayalleri, insanları ve geleceğe dair umutları resmettim. Bu yolculukta bana inanan, cesaret veren ve yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
